hakkımızda                           irtibat           

  Anasayfa  

SİYASET

Sekularİzm ve dİn III

Kilisenin af (bağışlanma) belgelerinin satışından ve papazların suistifade etmelerinden bıkan bir kısım avam halkın yanı sıra bazı ilahiyatçı ve humanistler de  Martin Luther’i takdir edip destek verdiler. Arkasında destek gören Luther sesini yükseltmeye başladı ve neticede Katolik inancına karşı ayaklanıp yeni bir mezhep doğmasına sebep oldu.
 

Kilisenin af (bağışlanma) belgelerinin satışından ve papazların suistifade etmelerinden bıkan bir kısım avam halkın yanı sıra bazı ilahiyatçı ve humanistler de  Martin Luther’i takdir edip destek verdiler. Arkasında destek gören Luther sesini yükseltmeye başladı ve neticede Katolik inancına karşı ayaklanıp yeni bir mezhep doğmasına sebep oldu.

Martin Luther’in asıl hedefi kiliseye bağlı kuruluşların yok olması, dinin toplumsal hayattan çıkmasıydı. Bu hedef doğrultusunda dini inançta sırf iman yeterlidir, görüşünü ortaya atarak, Katolik mezhebinin inançlarını inkar ve reddetmeye başladı. Katolik inançının temellerinden olan mukaddes kişilerin övülmesi, mukaddes gece, rahiblerin ahidleri, papazların ruhban yaşantıları, din alimlerinin zincirleme makam silsilesi ( özellikle papalık) tamamen Martin Luther’in aleyhine tebliğ ettiği inançlardı. Mukaddes kitab İncil’in yalnız imanın kaynağı ve örneği olduğunu savunuyor kalbi imanın asıl olduğunuda ısrar ediyor, Hz. İsa´nın emir ve öğretilerine uyarak ruhun temizleneceğini savunuyordu. Ve aynı şekilde mukaddes kişiler ve kadınların takvalı ve temiz insanlar olduğunu , onların bu gibi hurafelere inanmadıklarını, onların insan üstü bir varlık olmadıklarını ve mucize sahibi olmadıklarını savunuyordu.

Martin Luther bu mücadelesinde toplumda nüfuz sahibi birçok insanı kaybetmesinin yanısıra kilisenin gücünün yok olmasını isteyen sekuler düsünceye sahip padişah, kral ve idarecilerin desteğini kazanmıştı.

  • Almanya’da:    Martin Luther
  • İsviçre’de:       Huldrych Zwinkli
  • Fransa’da:       John Calvin
  • Ingiltere’de:    Thomas Cranmer

Hıristiyanlıkta reformun öncüleri ve islah hareketinin fikir babalarıydı.

Reform Hareketinin Yayılma Sebepleri

1-     Kiliselerin ve din adamlarının ellerindeki imkan  ve olanakları din dışı hedeflerde kullanmaları

2-     Reformcular, kilise ile topluma hakim güçler arasına ihtilaf salıp onları birbirine düşürmeleri, devletlerin Katolik mezhebinin merkezi olan Roma´dan ayrılma talepleri,

3-     Reformcuların, kilisenin mal varlığının bütün insanlara ait olduğunu, servetin papazların elinde toplanmasının yanlış olduğu görüşünü tebliğ etmeleri

4-     Halkın ihsasat ve heyecanından yararlanıp, fikir özgürlüğünü, imanın şahsi bir mesele olduğunu, ancak İncil’e dayalı olması gerektiği görüşlerini yayarak halkın duygusallığından yararlanıp, günahı itiraf, günah çıkarma, riyazet, oruç ve bağış gibi dini inançları kaldırmaları

5-     Papazların, reformcuların bu tebliğatı karşısında lakayt kalmaları ve halkın bu hareketlere katılmalarını umursamamaları.

6-     Reformcuların halkla sıkı ilişkisi onların en etkili silahıydı. Halk ile diyaloglarında, herkesin ibadeti kendi anadilinde yapabileceğini ve toplumda ana dillerinde ibadet yaparak, dini ilahiler okuyup Mukaddes kitab İncil´i kendi dillerinde tercümesini okumaları halkı daha fazla cezb etti. Din alimleriyle normal halkın farkının olmadığı, fikir özgürlüğü, kurtuluşun yalnız kalbi iman ile olacağı görüşleri onların belli başlı tezleriydi.

Sekularizm kelime olarak  daha sonraları ortaya çıkmış ama mana olarak Martin Luther’in düsencisi irade edilmektedir. Sekularizm, sekulum kelimesinden türemis “dünya” manasınadır. Bu kelime klasik hıristiyan kültüründe ilahiyat ve maneviyat kelimelerinin karşıtı olarak kullanıldı. Sekular düşünce ve Sekularizm, ilahi öğretilerin ve maneviyatın asıl olmadığını ve bunların karşıtı olan maddi ve dünyevi mefhumlar içeren alanların asıl olduğunu savunan, yaşamın; kültür, ahlak, iktisat, siyaset v.s alanlarında asaletin dünya olduğunu savunan düşünce ekolüdür.

Sekularizm için birçok tanımlar yapılmıştır ama yapılan tanımların ortak noktası şöyledir; “Sekularizm, din ve manevi değerleri insanın toplumsal yaşantısından çıkarıp dini inancın şahsi bir duygu olduğu, dolayısıyla yalnız kalpte olması gerektiğini, sosyal hayatta yeri olmadığını ve siyaset ve hükumete müdahale hakkı olmadığını savunan bir düşünce tarzıdır”.

Batı dünyasında kullanılan Sekularizm kelimesinin ve sekular düşüncenin ortaya çıkış şekli ve çıkış sebepleri göz önünde bulundurulduğunda Martin Luther ve aynı düşünceyi paylaşan arkadaşlarının mücadelelerinin tahrif edilmiş bir din anlayışı, hıristiyan din adamlarının yazmış oldukları İncil’e karşı olduğu unutulmamalıdır. Akılla bağdaşmayan hıristiyan dini öğretilerine, ilim ve medeniyete savaş açmış  hıristiyan din anlayışına karşı mücadele edip reform yapmak elbette doğal olacaktır.

Peki bu sekular düşüncenin İslam beldelerinde yayılması düşünülebilir mi? Kamil bir din olan İslam’da reform, Allah tarafından her türlü tahriften korunacağı garantisi verilen Kuran’da reform sözkonusu olabilir mi? Evet! Sekularizm ve diğer kelimeleri kullanırken islami toplumlara neler kazandıracağı düşünülmelidir.

1  /  2

sabahyil@iqraa.de

Geri dön

 

   
  Gündem    

 

“Şüphe yok ki Musa' ya Tevrat'ı verdik, ardından birtakım peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verip onu Ruh-ul Kudüs'le kuvvetlendirdik. Nefsinizin hoşlanmadığı bir emirle peygamber geldi mi demek ululanmak isteyeceksiniz, kiminiz onları yalanlayacak, kiminiz öldürecek ha....”

Bakara / 87

  Siyaset    
  Bilim    
  Yazı Dizisi    
  Kültür - Sanat    
  Soru - Cevap    

 

MUHARREM ÖZEL